15 Haz 2011

üşeniyorum öyleyse yerim

Üşendiğim için uzun süre yemek pişirerek vakit geçirmek istemiyordum. Keza, bu akşam yemeğindeki etimin de dışı pişmiş, içi pembe kalmıştı. Önemsemedim. Zaten fazla pişirmek zararlı. Bu hayvanlar boynuzdan tırnağa antibiyotikli olduklarından dolayı hiçbir hijyenik kaygı yok.

Makarna yaptım, yanına çedar dilimledim (rendelemedim bile o kadar üşendim), azıcık zeytinyağıyla pişirdiğim eti yedim yanında. Marketten aldığım karışık salatanın yanına domates kestim, sadece limon sıktım. Zeytinyağı seviyemiz alarm veriyor, ayda bir şişe tüketmek yeterli olacaktır zaten!

Tüm bunların üzerine de dün açtığım portakal suyunu içmeye devam ettim. İçtikçe güzelleştim. Güzelleştikçe içtim. Afiyet oldu.

taze taze

Süpermarketten aldığım ekmekten iki dilim ve yine oradan aldığım çikolatanın tamamını yedim. Gramaj olarak fazla olmasa da bünyeye uzun zamandır böyle salt şeker girmediğinden havalarda uçuyorum. Ciddi anlamda zevk verdi. Çikolata yiyecekseniz kakao oranı yüksek ve tadı bir şeye benzemeyenlerden tercih edin. Çünkü onların içinde daha az gereksiz yağ ve şeker olacaktır. Saygılar.

geç öten horozun kahvaltısı geç olurmuş

Sıkıntı yok. Önce bir kaşık mesir yedim. Biraz oyalandım. Sonrasında yeşillik, zeytin, havuç, haşlanmış yumurtadan oluşan salatamı yedim. Yanında yarım dilim kepek ekmeği vardı. Zeytinyağı döktüm. Dün açtığım dandik portakal suyu heba olmasın diye de ondan bir bardak içiverdim. Gül gibiyim.