10 Haz 2011

uykulu gözlerde döndüm akşam yemeğinden

Güne muz yiyerek merhaba demiştim, ama uyku elzemdi. Sınavın yarattığı adrenalini vücuttan atınca, boş midemi su içerek yıkadım ve uyudum. Hemen uyumadan önce bir şeyler atıştırmam hayli gereksizdi. Dayanamayacak durumda olsam elbet tıkardım ağzıma öteyi ve beriyi, ancak şekerli gıdalara bu kadar abanmayınca "dayanamayacak" duruma gelmeniz biraz güçleşiyor. Bu da uygulamaya çalıştığım şeyin getirilerinden biri. Suyla mide doyar mı demeyin. Çünkü doymaz! Ancak çay, kahve, kola triosu bize onlarla beraber aldığımız sıvıdan fazlasını kaybettirdiği için kısır döngüye sokturan içeceklerden. Meyve suları ise süper pahalı ve cam şişede olmadıkça, gerçek bir meyvenin yerini tutamaz. Zaten meyvelerde de früktoz olduğundan aşırı tüketimin pek tavsiye edilmediğini biliyoruz. Ancak bir nokta, meyveler tabii ki şekerli gıdalarla aynı kefeye konulamaz, lifli ve sağlıklılar, ben günde beş elma yemenin çok faydası olmaz diyorum. Peki geriye ne kaldı? Su. Peki ne kadar içmeli? Galonla!.. Hayır, çok affedersiniz, çok ayıp, çok şey ama idrarınızın rengini Galatasaray spor kulübünün sarısından uzak bir şeffaflıkta tutabiliyorsanız bu size yeter.

Akşam yemeği bâbında da oturdum kabak dilimledim, küçük küçük. Bir tencereye biraz zeytinyağı koydum. Biraz kıyma, tuz ve biber. Kıymayı hafif çevirdikten sonra kabak parçalarını koydum. Tencerenin ağzını kapattım (Emine S. Beder kıvamına gelmek üzereyim), kabaklar yavşadıktan sonra üzerine iki yumurta kırdım, birkaç kez karıştırdım, oldu bize kabak çintmesi denilen garip yemek. Tabii normalde kıyma konmaz ama ben ekstra protein alayım dedim. Günlerdir sürünüyoruz. Saat yedi sularında yedim bu yemeği, yanlış olmasın.

Yanında da yine evlere şenlik salatamı yaptım. Yeşillik, karışık paketlenmiş salata, zeytin, biraz çedar peyniri, havuç, domates, maydanoz, limon sıkıldı, zeytinyağı döküldü. Tüm bunların yanında da bir dilim süper bio kepek ekmeğinden yedim. Evet, hâlâ bitmedi o bereketli ekmeğim. Amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder